Vizyona girdiği günden bu yana, hatta vizyona girmeden bile
büyük etki yaratan “Annemin Yarası” nı, bir hafta gecikmeli de olsa nihayet
izleme şansı buldum. Dramayı ve komediyi bir arada tutan “Annemin Yarası” bu
sıkıntılı günlere, bir nebze olsun ilaç gibi gelecek bir yapıt.
Filmi koca salonda 3 kişi izlemek, beni üzmedi değil. Bir
yandan rahat rahat izlemek, öbür yandan korkunun tüm insanlar üzerinde yayılmış
olması fikri…
“Çok Filim Hareketler Bunlar”, “Silsile” ve “Sen Kimsin”
gibi başarılı olmuş yapımlarıın yönetmenliğini üstlenen Ozan Açıktan, filme en
son dahil olan isim olsa da, filmi büyük derecede kurtaran isim olmuşa
benziyor.
Filmde başlıca rolleri Ozan Güven, Okan Yalabık, Belçim
Bilgin, Meryem Uzerli, Bora Akkaş ve Sabina Toziya paylaşıyor.
“Annemin Yarası” genel olarak, yetimhanede büyümüş olan
Salih’in hikayesine fokuslanıyor. Salih 18 yaşına geldiğinde, kayıp ailesini
bulmak üzere kaldığı yetimhaneyi terk eder. Geldiği yerde annesini bulur, fakat
burada bambaşka bir hikaye vardır. Bu sırada, babasını bulmak için bir
yolculuğa çıkar. Ve babasını ararken bir çiftlikte işe başlar. Hiç beklemediği
bir anda hayalindeki yuvayı bulmuştur. Heyecan ve tansiyon yükseldikçe yeni
sırlar da su üstüne çıkar. Salih geçmişinden kurtulup bu yuvada mutlu
olabilecek midir? Yoksa hayat ona ne gibi sürprizler hazırlamıştır?
Hikayesi Sırbistan, Bosna Hersek, Hırvatistan ve Türkiye'de
yapılan çekimlerde geçen film, sinematografik sahneler ve başarılı kadrajlarla
büyük dikkat çekiyor. Açıkçası kusur bulmak bu film için gerçekten de zor. Her
film muhteşem olabilir, ama kusurları da vardır. Ama filmin sahneleri gerçekten
de çok etkileyici ve başarılı gitmiş. Senaryo ise güzel bir gelişim gösteriyor.
Tabi finalde düğümler kalmamış değil, orada biraz seyirciye yorum bırakılıyor.
Salih karakterini canlandıran Bora Akkaş, ilk başrolünü
“Annemin Yarası”nda gösteriyor. Akkaş,
Salih’i yaşamış ve büyük oyunculuk performansıyla dikkatleri üstüne çekmiş
durumda.
Ozan Güven’i “Borislav” karakterinde izlemek heyecan verici
ve şaşırtıcı. Güven, yüksek performans gerektiren Borislav’ın altından kalkıyor
ve seyirciye adeta bir şölen yaşatıyor.
Filmde beni en çok şaşırtan performanslar kesinlikle Belçim Bilgin ve Meryem Uzerli’ye ait. Bu ikilinin, bu kadar etkileyici ve bu derece
yüksek grafikte performans sergileyeceğini ummuyordum. Ama gerçekten de
izleyiciyi, dram zamanı sonuna kadar ağlatan, eğlenceli dakikalarda güldüren
halleriyle çok başarılı olmuşlar.
Okan Yalabık ve Sabina Toziya da fark yaratan rolleri ve
başarılı perfomanslarıyla dikkat çeken anne -oğulu göstermişler.
Meryem Uzerli ve Ozan Güven’in uyumuna bittim demesem yalan
olmaz, çünkü çok imrenilecek bir ilişkileri var. Bir yandan yok artık denilecek
yerlere denk geliyoruz, ama bir yandan da onların yerinde olmak istiyoruz gibi bir durumuna da düşebiliyoruz. Bu arada Meryem Uzerli, "The Dancing Bear" şarkısını inanılmaz muhteşem yorumluyor, filmin kaçmaması gereken detaylarından birisi... Ayrıca filmde kullanılan bütün müzikler de şahane...
Filmde göz ardı edebileceğimiz senaryosal sıkıntılara denk
geliyoruz, fakat film bütününde o kadar şahane ki, gerçekten de filmi izlerken
bayılmamak ve salondan gözyaşlarıyla ayrılmamak mümkün değil.
Mutlaka gidin, izleyin.. Sinema salonlarını yeniden
dolduralım, tıklım tıklım olsun. İnadına korkmayalım, inadına kültür sanatın
azalmasına ve yok olmasına engel olalım.. Terör yüzünden “Annemin Yarası” yabana
gitmemeli…
Bu arada, 6.SEANS'ta sineamaya dair her şeyi konuşmaya devam ediyoruz. Her Cumartesi saat 18.00'da Tv6'da sizlerleyiz. 6.Seans You Tube hesabından da röportajlara ulaşabilirsiniz, sevgiler...
DENİZ ALİ TATAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder